Loading
resim10

Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) Kararı

HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

 

Ceza Muhakemesi Kanunun 231. Maddesinin 5. Fıkrası ve devamında düzenlenen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, 2006 yılından önce sadece çocuklara özgü olarak kullanılan bir yöntem iken 2006 yılında yapılan değişiklik ile birlikte Ceza Muhakemesi Kanununa genel hüküm olarak eklenmiş ve genel ceza muhakemesi açısından da bu uygulama benimsenmiştir.

 

                Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Nedir ?

 

İsnat edilen suçu işlediği tespit edilen sanık hakkında 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası hükmedilecek ise bu hüküm ertelenerek sanık için 5 yıllık denetim süreci uygulanması (Bu süre çocuklarda 3 yıldır.) ve bu süreç içinde kasıtlı bir suç işlememesi ve yükümlülüklerine uygun davranması halinde ceza kararının kaldırılarak bir nevi davanın düşmesini sağlayan bir uygulamadır. Ertelenen hüküm bu denetim süreci sonunda denetim şartlarına uyulduğu takdirde verilmez. Sanık denetim sürecinde başka kasıtlı bir suç işlemez ve yükümlülüklerine uygun hareket ederse hiç suç işlememiş gibi olur. 5 yıllık denetim süreci sonunda sanığın hem HAGB kaydı silinir hem de adli sicil kaydına bu husus işlenmez.  Bu düzenleme kişinin işlemiş olduğu suçun hukuki sonuçlarının tamamen ortadan kalkması anlamına gelir.

 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 3.2.2009 tarih ve 13 numaralı kararı ile ; sanığın yükümlülüklere uygun davranması halinde düşme kararı verilmesi sonucu doğduğunu dikkate almış ve bu niteliği ile HAGB kurumunun sanık ile devlet arasında ki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birini oluşturduğunu vurgulamıştır.(Yenisey ve Nuhoğlu,2018, s.775)

 

Bir diğer husus ise HAGB uygulamasının Cezanın Ertelenmesi ile karıştırılıyor olmasıdır. Hapis cezasının ertelenmesinde verilen bir hüküm olmakla birlikte infaz dışarıda gerçekleşir. Ve suç sanığın adli sicil kaydına işlenir. Fakat HAGB uygulamasında işlenen suç adli sicil kaydına işlenmez. Çünkü bu uygulamada hüküm okunmaz, hükmün açıklanması geri bırakılır ve 5 yıllık denetim süresi içinde yükümlülüklere uygun davranılması halinde sanık hakkında böyle bir hüküm verilmemiş olur.

 

 

 

 

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasının Koşulları Nelerdir ?

 

Hükmün açıklamasının geri bırakılması için kanunda aranan şartların gerçekleşmiş olması gerekir. Şöyle ki ;

  1. Öncelikle sanığın işlediği suçun tespit edilmesi gerekir. Sanığın işlediği iddia edilen fiilin mahkeme tarafından tespit edilip sanığın suçunun sübuta ermiş olması ve mahkemenin mahkûmiyet hükmü kurabilecek aşamada olması gerekir.

 

Bir diğer husus ise HAGB kararı verilmesi için, istemde bulunulması gerekmez. (CGK 13.11.2007 K. -171/235) Tarafların talepleri üzerine HAGB gündeme gelmez. Mahkemenin sanık hakkında bir mahkûmiyet hükmü kurmuş olması ve bu kararının arkasından, sonuç cezanın adli para cezası veya iki yıl veya daha az süreli hapis cezası olduğu hallerde, diğer koşullar da varsa, HAGB kararı vermesi mümkündür. (2 CD 31.1.2007,7620/1092)

 

  1. Sanığın HAGB kararını kabul etmesi gerekir.  Mahkeme yapılan yargılama sonucunda HAGB şartlarının oluştuğu kanaatine varırsa HAGB’nin uygulanmasını isteyip istemediği sanığa sorulur. Ancak kabul etmesi halinde HAGB uygulanabilir.

 

Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez. (CMK 231/6.c)

 

  1. Yargılama sonucunda hükmedilecek cezanın İki yıl veya daha az süreli hapis cezası veya adli para cezası olması gerekir. Mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucu 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli cezasına hükmedilmiş ise HAGB uygulanabilir. Adli para cezası ; doğrudan verilebileceği gibi hapis cezasından çevrilen adli para cezası da söz konusu olabilir. Böyle bir durumda yani bir hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi durumunda bu adli para cezası için HAGB uygulanamaz. Fakat hapis cezası ile birlikte adli para cezasına hükmedilmiş olması halinde sanık hakkında HAGB uygulanmasına engel olmaz.

 

  1. Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkûm olmamış bulunması gerekir. (CMK 231/6,a) Yani yargılanmakta olduğu suç ilk defa işlemiş olduğu kasıtlı bir suç olmalıdır. Sanığın HAGB den yararlanabilmesi için yargılanmakta olduğu suçtan önce kasıtlı bir suç işlememiş olmalıdır. Sanığın önceden taksirle işlemiş olduğu bir suçtan dolayı kesinleşmiş mahkûmiyet kararının olması HAGB uygulanmasını engellemez.

 

 

  1. Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması gerekir. (CMK 231/6b) Hâkim duruşma sırasında sanığın hal ve hareketlerini inceleyerek bu kapsamda yeniden bir suç işleyip işlemeyeceği konusunda belli bir kanaat getirmelidir. Aksi takdirde HAGB kararı verilemez. Örneğin sanığın duruşma sırasında suçtan zarar göreni veya mağduru tehdit etmesi, kavga etmesi vb. tavırlarda bulunması halinde HAGB kararı verilebilmesi için öngörülen şartlar gerçekleşmemiş olur.

 

Burada her ne kadar hâkimin kanaat getirmesi kavramını kullanılmış ise de bu kanaat soyut değil somut niteliklere dayandırılmalıdır. Yargıtay 4 CD 15.04.2009 tarihli 2090/7612 sayılı kararında “...dosya kapsamına göre yeniden suç işlemeyeceğine kanaat getirilmediği...” şeklinde soyut bir gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı kararını kanuna aykırı bulmuştur.

 

  1. Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir. (CMK 231/6.c) Bu durum suçtan zarar gören için oldukça olumlu bir durum olmakla birlikte genelde bu kapsama giren suçlar aynı zamanda uzlaştırmanın da kapsamına girer. Mağdurun veya kamunun bir zararı var ise bu durumda bu zararların karşılanması koşul yerine gelmiş olur. Mağdurun hastane masraflarının karşılanması bu koşulun yerine getirilmesine örnek teşkil edebilir.

 

Bununla birlikte suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın

Derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. (CMK 231/9)

 

Bir diğer husus ise zararın bizzat sanık tarafından karşılanması koşulu bulunmamaktadır. Sanık adına bir üçüncü kişi zararı karşılayabilir.

 

HAGB Kararı Verilmesinin Sonuçları Nelerdir  ?

          Gerekli şartların oluşması ile sanığa HAGB verilmesiyle bilirlikte sanık için 5 yıllık bir denetim süreci başlar. Bu denetim süreci çocuklar için 3 yıl ile sınırlıdır. (ÇKK md.23)

Denetim sürecinde sanığa bir yükümlülük verilebileceği gibi herhangi bir yükümlülük verilmeyebilir de. Bu husus hâkimin takdirine bağlı bir durumdur. Eğer sanığa bu süreçte bir yükümlülük verilmiş ise ve sanık bu yükümlülüklere uygun hareket ederse süre sonunda sanığın davası hakkında düşme kararı verilecek ve bu durum sanığın adli sicil kaydına işlemediği gibi sanık hiç suç işlememiş sayılacaktır.

Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez. (CMK 231/7)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;

- Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,

- Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,

- Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine, karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur. (CMK 231/8)

 

HAGB Kararına Karşı Başvurulabilecek Kanun Yolu Nedir ?

HAGB kararlarına karşı başvurulabilecek tek denetim yolu “itiraz” kanun yoludur. Mahkemeye kararı verdiği tarihten itibaren 7 gün içinde bir dilekçe ile itiraz edilebilir. İstinaf ve Temyiz yoluna başvurmak bu düzenleme için mümkün değildir. Bunun sebebi bir hüküm olmamasıdır.

İtiraz merciinin kural olarak sadece ve sadece HAGB de aranan şartlar şekli olarak gerçekleşmiş mi gerçekleşmemiş mi bunu inceleme yetkisi vardır. Esas hakkında inceleme yapma yetkisi yoktur. Örneğin ; sanık zararı tazmin etmiş mi ? Suçun karşılığı olan ceza 2 yıl veya daha az hapis veya adli para cezasını gerektiren bir suç mu ? Sanık iyi hali gerektirecek tutum ve davranışta mı ? Ve sanık HAGB kararının kabul etmiş mi etmemiş mi ? gibi HAGB’nin şekil şartlarına bakılır. İtiraz mercii Şartlar gerçekleşmiş ise HAGB şartları oluşmuştur diyerek itirazı reddeder ve karar kesinleşir.

Sanık dilerse HAGB’yi kabul etmeyip hükmün açıklanmasını isteyebilir. Bu durumda istinaf kanun yolunu kullanabilir. HAGB kabul edildiği takdir de sadece itiraz kanun yoluna gidilebilir ve buradaki inceleme esas yönelik olmayıp sadece şekil şartları incelenir. İtiraz merci 2 türlü karar verebilir. Ret veya Kabul kararına göre ; İtiraz mercii tarafından itirazın kabul edilmesi halinde hükmün okunması kararı verilir. Ve sanığın istinaf hakkı doğar. İtirazın reddi halinde ise HAGB kararı kesinleşir. Artık bir kanun yolu denetimine gidilemez ve esasa ilişkin tekrar bir inceleme yapılma durumu söz konusu olmaz.

 

HAGB Kararı Hangi Durumlarda Kalkar Ve Sonuçları Neler Olur ?

 

Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir. (CMK 231/11)

Denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde bu suçun kesinleşmesi beklenmeden HAGB kararı kalkar ve hüküm okunur. Yargıtay, sanık hakkında ilk derece mahkemesinin karar vermiş olmasını HAGB kararının kaldırılması için yeterli kabul etmiştir. Uygulamada da denetim sürecinde olan sanığın kasıtlı bir suç işlediği ilk derece mahkemesinde karar verildiği anda HAGB kararının kalkıp hükmün okunması şeklinde gerçekleşir.

Diğer bir husus ise sanık denetim süresi içinde yükümlülüklerine aykırı davranması durumunda ne gibi bir yaptırımla karşılaşacağı hususudur. Sanık denetim sürecinde kendisi için belirlenen yükümlülüklere aykırı davranması halinde HAGB kararı kalkar fakat bu kasıtlı bir suç işlemesi gibi sonuç doğurmaz. Bu durumda mahkeme HAGB kararını kaldırır fakat vermiş olduğu kararın niteliğini değiştirebilir. Örneğin sanığın cezasının yarı oranında indirilmesine karar verebilir ya da sanığa verilen hapis cezasını adli para cezasına çevirebilir. Fakat sanık denetim süreci içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde direkt HAGB kararı kalkar, hüküm okunarak cezanın tamamı verilir, kararın niteliği değiştirilemez. HAGB kararı kalkıp hüküm okunduktan artık bu durum sanığın adli sicil kaydına işler ve bu karardan sonra sanık istinaf yoluna başvurabilir.

paylaş

Yorum Yapın