Loading
blog-6

ADLİ KONTROL TEDBİRİ

ADLİ KONTROL TEDBİRİ NEDİR ?

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Madde 109 ve devamında düzenlenen Adli Kontrol, bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, CMK’nın 100. Maddesinde belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine verilen bir koruma tedbiri olarak tanımlanır. (CMK 109)  

Adli kontrole ilişkin aranan koşullardan bir tanesi tutuklama nedenlerinin var olmasıdır. CMK’nın 100. Maddesinde belirtilen tutuklama sebepleri; 
•    Şüpheli veya sanığın kaçma veya saklama şüphesinin somut olayda var olması,
•    Şüpheli veya sanığın davranışlarının; delilleri karartma, değiştirme, gizleme, yok etme; tanıklar ve başka kişiler üzerinde baskı yaratması yönünde kuvvetli bir şüphenin bulunması” şeklinde düzenlenmiştir. 

Sayılan sebeplerden birinin varlığı halinde tutuklama kararı vermek yerine adli kontrol kararı verilebilir. Dikkat edilmesi gereken hususlardan bir tane ise adli kontrol tedbirinin uygulanabilmesi için “tutuklama nedenlerinden” birinin olmasıdır.

Tutuklama şartlarının varlığı halinde adli kontrol değil tutuklama kararı verilir. 

Adli kontrol, tutuklamayı tamamlayıcı ve tutuklamaya alternatif bir koruma tedbiridir.  Adli kontrol tutuklama gibi sadece kişi özgürlüğünün kısıtlanması olarak değil, ihtiyaca binaen uygulanan pek çok tedbirden oluşur. Bun tedbirlerden en çok uygulananları ise; yurt dışı çıkış yasağı ve pasaportlara el koyma şeklindedir. 

Unutulmaması gereken bir diğer husus adli kontrol bir yaptırım değil koruma tedbiridir. Koruma tedbirleri geçicidir. Hüküm kesinleşinceye kadar uygulanabilir. Hüküm kesinleştikten sonra yaptırımlar uygulanabilir. 

Adli Kontrol Kararı Türleri Nelerdir ?

1-    Tutuklama kararı yerine verilen Adli Kontrol
Tutuklama; kişinin özgürlüğünün hâkim kararı ile geçici olarak, hükümden önce kısıtlamasıdır. Tutuklama kararı, temel hak ve özgürlüklere son derece müdahale eden bir koruma tedbiridir. Bu nedenle adli kontrol tutuklama gibi temel hak ve özgürlüklere bu denli müdahale eden bir tedbire alternatif olarak getirilmiştir.

2-    Tutuklama yasağı olan hallerde uygulanan Adli Kontrol 
Kanunda tutuklama yasağı öngörülen hallerde, adlî kontrole ilişkin hükümler uygulanabilir. (CMK 109/2) Tutuklama yasağı olan haller CMK madde 104/2’de belirtilmiştir. Adli para cezası gerektiren suçlar, üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektirmeyen suçlarda (vücut bütünlüğüne karşı kasten işlenen suçlar hariç. Bu suçlar; kasten yaralama, netice sebebiyle ağırlaşmış yaralama, kasten yaralamanın ihmal sureti ile gerçekleşmesi) tutuklama kararı verilemez. (CMK 100/4) 

3-    Tutukluluk sürelerinin dolması sebebi ile uygulanan Adli Kontrol 
CMK 112. Maddesinde şüpheli veya sanığın adli kontrolde uygulanan yükümlülüklere uymamasının sonuçları düzenlenmiştir. CMK 102. Maddede öngörülen azami tutukluluk sürelerinin dolması sebebi ile adli kontrol verilebilir. (Yenisey-Nuhoğlu s.337)

4-    Suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanan Adli Kontrol
Bu çocuklar hakkında uygulanabilen ve çocuk hâkimi tarafından hükmedilen koruyucu tedbirler vardır. (ÇKK 5 vd.) Bu tedbirler adli kontrol yükümlülükleri ile bir arada uygulanabilir. ( 5CD ,05.12.2007,K. 9643)

Adli Kontrolde Kararında Uygulanan Yükümlülükler Nelerdir ?
Adli Kontrol, şüphelinin aşağıda sayılan bir veya birden fazla yükümlülüğe tabi tutulmasını içerir; (CMK 109/3)
•    Yurt dışına çıkmamak
•    Hâkim tarafından belirtilen yerlere belirlenen süreler içinde düzenli olarak başvurmak
•    Hâkimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde meslekî uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak
•    Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek.
•    Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek. 
•    Şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak. 
•    Silâh bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silâhları makbuz karşılığında adlî emanete teslim etmek. 
•    Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere aynî veya kişisel güvenceye bağlamak. 
•    Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adlî kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek. (CMK 109/3)
•    Konutunu terk etmemek. 
•    Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek. 
•    Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek. (6352 sayılı kanun md.98)
•    Belirlenen çevre sınırları dışına çıkmamak (ÇKK m.20)
•    Belirlenen yerlere gidememek ancak bazı yerlere gidebilmek (ÇKK m.20)
•    Belirlenen kişi ve kuruluşlarla ilişki kurmamak (ÇKK m.20)

Hâkim, Cumhuriyet savcısının istemiyle, adlî kontrol uygulamasında şüpheliyi bir veya birden çok yeni yükümlülük altına koyabilir; kontrolün içeriğini oluşturan yükümlülükleri bütünüyle veya kısmen kaldırabilir, değiştirebilir veya şüpheliyi bunlardan bazılarına uymaktan geçici olarak muaf tutabilir. (CMK 110/2)

Adli Kontrol Tedbirlerine Uymamanın Sonuçları Nelerdir ?

Adlî kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında, hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, yetkili yargı mercii hemen tutuklama kararı verebilir. (CMK m.112) Şüpheli/sanık hakkında tutuklama yasağı mevcut olsa dahi adli kontrol yükümlülüklerine mazeretsiz bir şekilde uymadığı takdirde tutuklama kararı verilebilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus şüpheli/sanığın bu yükümlülüklere bilerek uymamasıdır. Bu tutuklama kararını verilebilmesi için yükümlülüklere ihlal hususunda kasıt unsuru aranır. 

Adli Kontrol Kararı Vermeye Yetkili Merciler Nelerdir ?

Adli kontrol tedbiri soruşturma evresinde; Cumhuriyet savcının istemi ile Sulh Ceza Hâkimi kararı ile verilir. Şüpheli, Cumhuriyet savcının istemi ve sulh ceza hakiminin kararı ile soruşturma evresinin her aşamasında adli kontrol altına alınabilir. (CMK m.110/1) Talep olmaksızın Sulh Ceza Hâkimi adli kontrole karar veremez, bunun tek istisnası; tutuklama istemi ile sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüpheli hakkında adli kontrole karar verilmesidir. Ancak tam tersi şekilde savcının adli kontrol talep etmesi üzerine sulh ceza hâkimi tutuklama kararı veremez. 

Kovuşturma evresinde ise her aşamada görevli ve yetkili olan yargı mercileri olan mahkemeler tarafından adli kontrol kararı verilebilir. (CMK m.110/3) Şüpheli veya sanık hangi mahkemede yargılanmakta ise o mahkeme tarafından adli kontrol verilebilir. 

Adli Kontrol Kararının Kaldırılması

CMK’nın 111. Maddesinde adli kontrol kararının kaldırılması kararına; şüpheli veya sanığın istemi üzerine, Cumhuriyet savcısının görüşünü aldıktan sonra hâkim veya mahkeme karar verebilir.
Soruşturma evresinde bu kararı sulh ceza hâkimi kaldırırken, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından adli kontrol kararı kaldırılabilir. 

Adli Kontrol Kararına Nasıl İtiraz Edilir ?

Adli kontrole ilişkin kararlara itiraz edilebilir. (CMK 111/2) İtiraz yolu açıktır çünkü bunlar mahkeme kararı niteliğinde değil hâkim kararı niteliğindedir. Koruma tedbirlerine karşı temyiz ve istinaf kanun yoluna başvurma imkânı olmayıp tek denetim yolu itiraz kanun yoludur. 

Adli Kontrol kararına karşı kararı veren mahkemeye ya da hâkime kararın öğrenildiği günden itibaren 7 gün içinde bir dilekçe ile itiraz edilebilir. 

Ayrıca şüpheli/sanık adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını veya değiştirilmesini kararı veren hâkim veya mahkemeden her zaman talep edebilir. 


Av. HİLAL YAŞAR


 

paylaş

Yorum Yapın